Siyasette temsil konusu Antik Çağ’daki filozoflardan günümüze kadar üzerine çok şeyler söylenmiş bir meseledir. Vatandaşların, siyasete doğrudan aktif katılım sağlamaları ya da seçtikleri temsilciler vasıtasıyla dolaylı yoldan katılımı arasında eski Yunan’dan itibaren bir tartışma bulunmaktadır. Esasen doğrudan temsil, vatandaş sayısı göz önüne alındığında uygulanması ütopik olduğu için ancak bir ideal olarak değerlendirilebilir. Zaten günümüzde de tüm siyasal rejimlerde öyle ya da böyle bir dolaylı temsil söz konusudur. Vatandaşların artan sosyal medya kullanımına baktığımızda yönetenler ve yönetilenler arasındaki etkileşimin arttığını görüyoruz. Bu da sosyal bir yönetişim kültürü ortaya çıkarmıştır. Sosyal medya; alt sınıfların üst sınıfları denetlediği, uyardığı ve sürekli geliştirmeye çalıştığı, toplumun üst sınıflarından (sosyo-kültürel, sosyoekonomik, politik ve siyasi açıdan) alt sınıfları yönettiği bir yönetim biçimi yerine, çağdaş bir yönetim için alt sınıfların sürekli izlenmesi gerektiği, yeni dünya düzeni olgusunda çevrimiçi etkileşim, etkili iletişim, paylaşım ve bilişim çağı, internet kullanıcılarının bilgiyi ürettiği, paylaştığı, toplumsal olarak kullandığı çevrimiçi ağlar olarak değerlendirilebilir.
Makalenin tamamını görebilmek için lütfen tıklayınız