İnsanlık ilk yaşam döneminden bulunduğumuzgünlere kadar her daim bir yaşam amacı peşindeydi.Yemek ve avlanmak üzere başlayan ilk yaşam koşulları zaman içerisinde bulunduğu toplumuntaleplerini karşılamak üzere değişimlere uğradı. Önce yerleşik yaşam başladı, ardından insan gücünün yerini alan makineler kendine yer buldu. Nüfusun azınlıklı kısmı işi ortaya koyan girişimcileri oluştururken, çoğunluklu kısım işi yapan kitleye dâhil oldu. İşletmelerin hepsinin amacı aynıydı ürün veya hizmetin halka sunulması ve bu sürecin sonunda girişimcinin kâr elde etmesi. İşletmelerin tamamı belirli bir iş zinciri ile yönetilmektedir. Her halkanın farklı fonksiyonları vardır ve bunların birinin yanlış işlemesi zincirin kopmasına neden olacaktır. Üretici, dağıtıcı, perakendeci ve tüketiciden oluşan tedarik zinciri günümüz ekonomi dünyasının en önemli sistemlerinden biri haline gelmiştir. Tedarik zinciri yönetimi ise bu sistemde ürün ve hizmet akışını üretici, dağıtıcı, perakendeci ve tüketici arasında etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesidir¹. Nihai tüketiciye ulaşması gereken ürün veya hizmetlerin zincir ağını yöneten perakende sektöründe gıda perakendeciliği öne çıkmaktadır. Modern ticaret kanallarında son 10 yılda %237 büyüme sağlanmış² Dünya sıralamalarında Türk markalar yer almıştır. Yıllık yaklaşık 185 Milyar TL hacmi olan gıda perakendesi sektörünün yönetsel başarı için en önemli halka alokasyon³ birimidir.
Makalenin tamamını görebilmek için lütfen tıklayınız