Tarih boyunca ekonominin temel amacı, kıt kaynakların etkin bir şekilde dağıtılması olmuştur. Bu dağıtımın bireylerin refah seviyelerini artıracak şekilde olması gerekir. Bunu sağlamak amacıyla ekonomi politikaları uygulanmaktadır. Temelde para ve maliye politikası olmak üzere iki tür ekonomi politikası vardır. Maliye politikası kamu harcamaları ve kamu gelirleri arasındaki ilişkiden oluşur. Devletin varlığını devam ettirebilmesi ve harcamalarını karşılayabilmesi için gelire ihtiyacı vardır. Devletin en önemli gelir kaynağı ise vergilerdir. Vergi, tarihten günümüze kadar çeşitli adlandırmalardan ve aşamalardan geçmiştir. Vatandaşlar maddi imkanlar çerçevesinde vergileri ödemekle sorumlu tutulmuştur. Bu çalışmada kamu gelirlerinden olan verginin İslam ekonomisinde hangi isimler altında toplandığına bakılacaktır. Günümüzde Müslüman vatandaşların hem İslam dininin bir emri olan zekâtı ödemekle hem de vatandaşı olduğu ülkenin vergisini ödemekle sorumlu tutulduğunu görmekteyiz. Bu bağlamda Müslüman mükellefler de ortaya çıkan vergi adaletsizliğini gidermek için neler yapılacağı incelenecektir.
Makalenin tamamını görebilmek için lütfen tıklayınız