Düşünebilen bir canlı olan insanın belki de en önemli katkısıdır fikir. Fikirler, çoğu zaman bir fikir olarak kalırken, hiç azımsanamayacak kez ürüne dönüşüp insanlık tarihine yön vermiştir. Fikri mülkiyetin doğuşu çok eski zamanlara dayanmaktadır. Başka bir deyişle neredeyse insanlık ile yaşıttır fikri mülkiyet. O zamandan bu zamana fikirler çoğaldı da ürünler azaldı mı? Tabi ki de hayır. Çoğalan fikirlerin birçoğu yine birer ürüne dönüştü. Ancak bir süre sonra fikri ürünler ile ilgili ihtilaflar yaşanmaya, fikri ürünler korunmaya ihtiyaç duymaya başladı. Hal böyle olunca fikri mülkiyet hukuku ortaya çıktı diyebiliriz.

Makalenin tamamını görebilmek için lütfen tıklayınız