Batı Sahra bölgesi Atlas Okyanusu ve Sahra Çölü’nün arasında kalan bölgedir. Bölgede yaşayan halka ise Sahravi (Sahralı) denilmektedir. Bölge yer üstü kaynaklar bakımından oldukça yetersizdir ancak yer altı kaynakları özellikle fosfat bakımından oldukça zengindir. Afrika kıtasının kuzeybatısında kalan bu coğrafya günümüzde çözümlenmeyi bekleyen bir sınır çatışmasına ev sahipliği yapmaktadır. Bölge üzerinde hem Fas Krallığı hem de Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti (SADC) hak talep etmektedir ve bu durum iki devlet arasında bir uzlaşma sağlanmasını engellemektedir. Bu sorun, İspanya’nın dekolonizasyon politikasını diğer koloni bölgelerine göre Batı Sahra bölgesinde uygulamakta gecikmesi ve bölgede yaşayan Batı Sahra halkının bağımsızlık taleplerini yok saymasından kaynaklanmıştır. İspanya’nın yayılmacılığı sonucunda bölge 1884 ile 1975 yılları arasında İspanyol hegemonyası altında kalmıştır ve bu kolonici tutumun bölgede yaşayan Batı Sahra halkı üzerinde hem sosyolojik hem de kültürel etkisi olmuştur. 1975 yılında yapılan Madrid Anlaşması ile İspanya bölgeden çıkmıştır ve kendisinin terk ettiği bölgeleri halihazırda bağımsızlık talebi olan Batı Sahra halkına vermek yerine Fas ve Moritanya devletleri arasında paylaştırmıştır. Bu anlaşma sonucu Batı Sahra halkı direnişe başlamış ve günümüze kadar sürecek çatışmaların fitili ateşlenmiştir. Birleşmiş Milletler ise Batı Sahra’yı halen “kendisini idare edemeyen topraklar” statüsünde görmekte ve Afrika kıtasında son kalan sömürge yönetimi olarak kabul etmektedir.
Makalenin tamamını görebilmek için lütfen tıklayınız